Kasım 14, 2012

ben, sen, onlar, biz, siz, o.

bazen şeyi düşünüyorum; ne kadar öküz olduğumu. şaka değil cidden. oturup ciddi ciddi düşünüyorum.
acaba doğuştan mı öküzdüm ben sonradan mı böyle oldum?

şöyle bir düşünürsek,

romantik bir hatun değilimdir. özel şeyleri sevmem. kolay kolay doğum günleri dışında özel gün hatırlamam. ama doğum günlerini unutmam, unuttuysam eğer o arkadaşı da unutmuşumdur. başbaşa kutlamalardan hiç hoşlanmam. niye yalnız kutluyoruz? bizim hiç arkadaşımız yok mu? kimse bizi sevmiyor mu? kimse mutluluğumuzu paylaşmak istemiyor mu? niye yalnızız biz yahu? kalpli incikli boncuklu şeyler kolay tercih ettiğim şeyler değildir. pembeyi sevmem. kırmızı taraftarıyım. ama beyazla siyah her daim vazgeçilmezlerimdir.  slow şarkı sevmem, çok dinlersem anlamsız bir mutsuzluk yaşarım zaten. kendi kendimi depresyona sokabilme kabiliyetim çenemden daha kuvvetlidir, varın gerisini siz tahayyül edin.
romantik komedi filmleri komedi kısmı ağırlıktaysa izlerim, ya da regl dönemindeysem. zaten yaptığım yorumlarla yanımdakilere "öküz müsün acaba" dedirtirim, en olmadı içlerinden bu cümleyi geçirttirir duygularını gözlerine yansıtırım. mesela başka dilde aşk'ı izlerken verdiğim tepkinin birine sevil direk "öküzsün merve" diyerek cevap vermişti, ki bilen bilir sevil de romantizmde benden daha başarılı bir insan evladı değildir. eternal sunshine of the spotless mind, herkes bayılır ya bu filme ben çok sıkılmıştım. the notebook, ıyk dedirtmiştir bana. jeux d'enfants'ı insanların "ayyy çookkk güzjeeellll" yorumlarından dolayı izlemeyi reddetmişimdir mesela. ama korku filmlerine asla hayır demem. paranormal activity'leri çerez niyetine izleyebilirim, ki izledim. hatta birisi baya sıkıcıydı, uyudum. aa evet bi de o var, sevgiliyle ya da sevgili to be ile romantik romantik film izlerken; yani asıl amaç film izlemek bile değilken, ben o filmde sıkılıp uyurum. yaparım. yapmadım değil hani. bi de ada'yı çok severim. evet zevklerimin tuhaf olduğu doğrudur. ben o filmde sevgiliyi yeme ihtimallerini sevmişimdir. (iremmbb şu cümleyi okudun ve çok güldün, biliyorum.)
kitap okumaya bayılırım. ama okuduğum en romance temalı kitaplar ortaokuldaki bir genç kızın günlüğü ve serisidir. evet okudum, geçmişimden utanmıyorum. ay tamam geç dalganı, unuttum ben sen okumayı nietzsche ile sökmüştün di mi? kitaplığımın yarısı cinayet romanlarıyla doludur. agatha'nın serisini tamamlamıştım daha lisedeyken.
çocukluk hayali savaş uçağı pilotu olmak olan bir benden bahsediyoruz. her kız çocuğunun hayali dansöz olmaktır arkadaş, savaş uçağı pilotu olmak da neyin nesi. a tamam ileri görüşlü insanım dansa yeteneksiz olacağımı o zamandan hissetmişim, tam bir kazuletim, ama genlerimi hesaba katmamışım. boyum tutmadı savaş uçağı pilotu da olamadım. halbuki ben türk yıldızlarından olacaktım. ay ben zaten küçükken abimin arkadaşlarını da döverdim. mahallede az çocuğun kafasını yarmadım sonuçta, korkarlardı benden.
bütün erkek muhabbetlerini bilirim. pornodan da konuşabilirim futboldan da. bütün yakın arkadaşlarım da erkektir zaten, 3 dakika içinde kankaya bağlayabilme potansiyelim vardır.
seni seviyorum diyen adama sen şimdi niye söyledin ki bunu demişliğim,
evlenelim bence diyene oldu canım görürsem söylerim demişliğim,
ben sana aşık olmuş olabilir miyim diyene de yoo ne alakası var demişliğim vardır.
aaa bi de yazılan aşk mektubunu ben bu şiiri hiç sevmem diyip yırtmışlığım vardır.
fotoğraf da saklamam eski aşklardan. yazdıklarımı da yok ederim. ilginçtir bu bloga dokunmuyorum. seviyorum sanki ben seni blog, hadi yine iyisin. ;)
bir zamanlar acaip aşk dolu dinlediğim şarkılarda şimdi göbek atabilirim.
bi de bu kadar aşk desem de, ben özümde aşk'a inanmam. aşkın psikolojik açıklamalarındansa biyolojik açıklamalarını daha geçerli görürüm.
ha aşkla ilgili çok güzel yazarım, orası apayrı bir konudur.
kebaba bayılırım. bibuçuk adana için her yemekten vazgeçebilirim. lahmacunu da severim ki ben. adana'lı olduğumu iki konuda kabul ederim, biri kıvanç biri kebap. ay bi de şey var, küfür. bazen öyle bir küfür ediyorum ki kendi kendime höst kızım yavaş ol diyorum. ama allah'tan bunu içimden söylüyorum.
bi de ben bazen yolda yürürken sesli düşünüyorum. sonra bunu fark edip hassiktir kızım kendi kendine konuşuyorsun diyorum.

öyle işte ya.
yazdıklarımı şöyle bi okudum da baya öküzüm ben aslında.
bi de kendimi biliyorum ya buna hastayım işte.