Haziran 20, 2011

denedim ordan biliyorum

sabahın 6sında uyandıysan, geri uyuyabilmek için yatakta 40 dakika dönüp durduysan, "ben aslında uyuyorum" "benim aslında çok uykum var" ve benzeri telkin cümleleri işe yaramadıysa, artık pes edip yataktan kalktıysan, sen ılık bir duş alırken makineyi çalıştırıp mis gibi kokan bir fincan kahve yaptıysan, salondaki pencereyi açıp puslu havaya karşı derin derin nefes aldıysan, hala sislerin ardındaki görünen istanbul'a bakıp bi yandan bu saatte ayakta olduğun için lanet edip bi yandan da garip bir huzur duyduysan, fonda bu şarkı çok iyi gidiyor.

the weepies-simple life

hayatla kahve arasındaki ince çizgideyim

hayat da starbucks kahveleri gibi olsun istiyorum. beğenmediğimde nedenini bile sormadan hemen yenisini versinler.

Haziran 12, 2011

2011 seçimleri üzerine tek cümle

malumun ilamı tadındaki seçim sonuçlarını izlemeyi reddediyor, onlar interneti kapatmadan izleyebildiğim kadar porno izleyeyim diyorum.

ses

hayırlı bir kısmet diyorsunuz... ben bulamayacağım sanırım. hem de zaten bu, bu insanlar arasındaki bu şeyi hiçbir zaman anlamadım ki. neden, neden bazı insanlarla oluyor da bazılarıyla olmuyor? insanlar nasıl biraraya geliyor? nasıl bir süre birbirleri için en önemli şey oluyorlar da sonra ayrılıyorlar veya ölüp gidiveriyorlar. bu kadar sevgi, bu kadar aşk sözü, o kadar sevişme, o kadar fedakarlık, o kadar emek nereye gidiyor? eski aşklara n'oluyor peki? yazık olmuyor mu? neden bunları kimse sormuyor?

Haziran 07, 2011

bümk caz korosu budur işte

keşke ben de o metroda olsaydım.
izlemeyen kalmasın.
her yerde paylaşayım, birkaç kere paylaşayım.
tekrar tekrar izleyeyim.
çok başarılı.
çok çok başarılı.
bi sonraki artık avusturya metrosuna.
hep destek, tam destek.






post edit: ha bi de unutmadan; buraya da bi el atıverin: i'm attending!


Haziran 02, 2011

soy un perdedor

mezun olma, iş güç bulamama, bulanların memnun olmama, şu günlerden gönlünce tat alamama durumlarımızı düşününce arkadaşlarıma ve bana bu şarkıyı söylemek geliyor içimden. bi de hayatın bu aralar benimle pek bi dalga geçtiğini düşününce kendime bi kez daha söylüyorum:

i'm a loser baby
so why don't you kill me?