yılbaşı kutlamaları benim için oldum olası konuşulması büyük kendisi küçük olaylar olmuştur. 1 ay önceden başlarım bu sene ne yapıyoruz geyiğine. ve hep o gece satarım bütün planları. evde sevdiğim birkaç kişiyle girerim yeni gelen seneye.
bu sene de aynı şekilde başladı. ne yapalım, nerede kutlayalım, kimlerle olalım. malum grubun organizasyon gurusu seçildiğim için bu planı da bana yıkmaya çalıştılar. ama maalesef ki kurumsal bıdık bu durumla ilgilenemedi, planların şekillendiği saatlerde, günlerde, gecelerde o sisteme ürün yüklemekle meşguldü. yoğun iş hayatı beni ziyadesiyle içine çektiği için plan sağdan soldan gelen fikirlerle yapıldı. toparlamak yine bana düştü.
dışarıya gidip eşşek yüküyle para ödemeyelim evde kutlayalım, ama aramızdan birinin evini de piç etmeyelim biz en iyisi bir ev tutalım dedik, ve anthill residence'tan 2+1 bir daire kiraladık. fırsat sitelerindeki her fırsatı dibine kadar kullanıp meze paketleri aldık, hindi söyledik, çikolata tatlı meyve ne bulduysak topladık.
14 kişinin katılımıyla saat 5 gibi başladık. derdimiz neyse. evi kiraladık o kadar para verdik sömürelim mi dedik ne dediysek artık saat 6'da biz yemek masasındaydık. her gelen "açım lan ben" diye geldi. e 6'da içmeye başlayınca üstüne bir de apti oynayınca gece 12'ye pek ayık girdiğimiz söylenemez. o saatlerde aramızda 2013e gireceğimizi iddia eden bile vardı.
saat12'ye doğru böyle bir hareketlenme oldu bizde. fotoğraf falan çekeceğiz ya ben bir rujumu tazeleyeyim diye banyoya gidip dönen ben bir sigara içeyim diye aşağıya inip çıkan herkes yok artık tepkisi verdi. biz 41. kattaydık muhteşem bir boğaz manzaramız vardı ve istediğimiz boğazdaki havai fişek gösterisini izlemekti, ama tam da 12'ye 5 kala sis çöktü. ve hiçbir şey göremedik. saat 12'yi 5 geçe de açıldı sis.
havai fişekleri izleyemedik ama bizim için asıl eğlence o saatten sonra başladı. kafayı bulanlar tam buldu geri kalanlar çakırkeyf oldu ve şamata başladı. elinde viskisiyle iskoç aksanında konuşanları mı ararsın, popo sallayıp sen benim canım sen kara sevdalım diye şarkı söyleyene mi ararsın. özel telefon konuşması yapmaya çalışıp yapamayanı mı, yoksa ııyykk çorapların kokuyor diye ortalığı yıkan iki arkadaşı mı. bir de sevişgen çiftlerimiz vardı, bir de çift olmaya çalışan sevişgen tiplerimiz. tek kişilik yatakta 4 kişi yatmaya çalıştığımız bir an var mesela. "pencere açıcam ben ya" diye çıldıran bir adet de klostrofobik bendenizden vardı pek tabii.
saat 5 sularında uyuyup, saat 9 sularında uyanıp elimde kahvemle mama kıvamında oda oda dolaşıp milleti uyandırdım, bir organizasyon dehası bir küçük diktatör olarak ortalığın toparlanması görevini millete pay ettim ben de kahvemin keyfini çıkardım.
2012 keyifle geldi, keyifle sürsün.
bu sene hayat bu yazıya yolu düşen herkese güzel olsun.