Koskoca 35 sene. Ups, çok korkunç. Yok yok ben zengin bir koca bulup mal mülk para ne varsa üzerime geçirtmeliyim. bkz. iş hayatından korkan bıdık tribi.
Efenim, hayatın her alanı problemlidir de bu iş hayatı hiç çekilir dert değil aslında. Kiminin evcilik oyunlarına denk gelirsin kiminin ego tatminine alet olursun. Kimi gerizekalının önde gidenidir de acırsın onlara "yazık, yok ki bunda beyin. ne yapsın neyi kullansın" falan dersin. kameraya bakıp mikrofona "attım hafizaya, beyin bedava" diyen şahsı muhtereme hak verirsin. sinir krizi geçirirsin, sinir krizi geçirttirilirsin. sabrının sınırlarının aslında ne kadar da geniş olduğunu fark edersin. sabır taşı olsan çatlamayacağın tutar. Mevlana'nın "gel ne olursan ol gel" sözünü motton ilan edersin de "abi herkes gelsin o kalsın" dersin.
Ama sonra, biri gelir "hadi langırt oynayalım" der hadi dersin. biri "türk kahvesi yapıyorum isteyen?" der beeen diye zıplarsın. biri "sana bir link attım izlesene" der izler kahkahalarla gülersin. biri "boğazın ağrıyordu al sana pastil getirdim" der boğaz ağrını unutuverirsin. biri masana bir not yazar baktıkça gülümsersin. biri en yorgun olduğun anda bir çikolata uzatır enerji doluverirsin. biri gelir "kahve içer misin?" diye sorar mutlu olursun.
Neyse ki, iş hayatıma da değer katan birileri var. :)
p.s. bu da bu sabahın şarkısı olsun.
p.s. bu da bu sabahın şarkısı olsun.