hayatın her alanında mottom belirlediğim bencil yaklaşımımı din konusunda da kullanıyorum. göründüğümün aksine inançlı bir insanımdır aslında. her ne kadar mükemmel bir kul olmasam da özümde iyi bir insanımdır ben. tanrı'yla konuşurum, dua falan ederim, valla. arada şuursuz tavırlar içine girdiğim olmuyor değil tabii ki, daha önce şunda olduğu gibi.
neyse efenim, bendeniz Tanrı'nın biz insanoğullarını yaratırken (darwin, evrim, yaratılış teorisi falan, onlar uzun hikaye. şu ruh ve fiziki halimle bu tartışmaya giremeyeceğim.) çok profesyonelce davrandığını düşünüyorum. kılı kırk yararak yaratmış bizi. tek göz olmaz, çirkin olur. dur gözün üzerine kaş kondurayım. bi de kulak ekleyelim. kadında göğüsle kalçayı belirginleştirelim, erkek adama six pack ekleyelim; aaa yok ama onu herkese yapmamış, bazılarına kıyak geçmiş, Allah'ın şanslı kulu dedikleri var ya, işte onlar bu adamlar.
iç organlar olsun, kan akışı olsun, tansiyonu olsun taşikardisi olsun hepsinin işleyişi var, sebebi var, sonucu var. (tansiyon deyince de aklıma direk taşikardi gelmesi. bilinç akışında son nokta.)
ama arkadaş, bu 20 yaş dişi niye var ya? sabahtan beri araştırıyorum mantıklı bir açıklama bulabildiğimi sanmıyorum. yok pişmemiş yiyecekler, yok daha fazla dişe duyulan ihtiyaç, yok evrimleşmemiş atalar.
hiçbirisi benim şu anki ağrıyı çekmem için yeterli bir sebep değil. mevcut olan dişlerle de gayet çiğneyip öğütmeyi başarabilirdi o evrimleşmemiş atalarım. hem belki de bu şekilde ateşi daha erken bulur daha erken keşfedebilirlerdi medeniyeti. eminim ki, bu 20lik diş zırvası olmayaydı tekerleği de daha erken bulurduk biz. nasıl bir bağlantı kurup böyle düşündüm bilmiyorum ama kesin yapardık. bu ilaçlar da bende baya kafa yaptı ha.
velhasılı kelam, bu ağrıyla birlikte tekrar içime döndüm, ve Allah'ım geçsin şu ağrı diye yakarmaya başladım. (ilk cümlede bahsi geçen bencil tavır tam olarak da bu.) bir yandan da soruyorum, neden böyle bir şeye ihtiyaç duydun? bak o olmadan yaşayabiliyor insanoğlu, neden bir diş daha. 32 tanesi neyimize yetmiyor ayol?
bazen cevap verecek, bak yavrum böyle böyle diyecek diye korkmuyor değilim hani. annem duysa ay merve çarpılacaksın ne biçim konuşuyorsun derdi. babama zaten arada kendini sen bizim aileden nasıl çıktın kızım diye sorgularken buldurtuyorum.
o değil de bu diş ağrısı çok feci bir şey.