istanbul ağustosun 12sinde bildiğin kış yaşıyor. iki gün önce "ööff çok sıcaak" diyorduk şimdi "oha lan, bu ne soğuk" diyoruz. evet, pek de yatacak yerimizin olduğu söylenemez. insanoğlu işte memnuniyetsiz yaratıklarız.
hava; tam evde oturmalık, yatağından çıkmamalık, filmlerinle kitaplarınla sevişmelik bir hava. ama böyle havalarda işe gitmek zorunda olan insan evladları da var. bir tanesi de bendeniz efenim. birazdan işe gitmek için çıkmam lazım evden, ama oturdum bunu yazıyorum. muhtemelen servisi kaçıracağım, otobüs metro koşturacağım bu yağmurda. corporate life sucks demiştim, değil mi?
saygılar, sevgiler benden efenim.
p.s. bu şarkı da sabah sabah ne gaza getiriyor adamı. bi de kadının nefes alış verişleri çok iç gıcıklayıcı.