Mayıs 28, 2011

hani bi şarkı var, bildin mi?

Adını dahi bilmediğim arkadaşım!
Bu sana açık mektubumdur.
Bugün Sedef Hatapkapulu'dan aldığımız FA491 kodlu art and mind dersinin final ödevi olarak kendi yaptığı bir şarkıyı dinleten arkadaş. şarkı değil aslında, melodi. melodi de olmadı sanki. ses. müzik. öyle bir şey işte.
mavi beyaz kareli bir gömlek giymiştin. biz bir kere de derste yanyana oturmuştuk, 9-10 hafta önce falan.
nasıl tarif etsem bilemedim ama sen anladın bahsi geçen arkadaşın sen olduğunu.
neyse konuya geleyim. dur, telaşlanma; ilan-ı aşk etmicem. en azından sana. ama yaptığın parçaya karşı bir şeyler hissetmiş olabilirim. nasıl güzel nasıl huzurluydu. muhtemelen senin vermeye çalıştığın duygu huzur değildi ama ben çok huzur doldum dinlerken. ama bakma sen bana. ben abuk sabuk şeylere duygulanır, abuk sabuk şeylerde huzur bulurum.
aslında dinlemeye başladığımda bir savaş filmi soundtrackini andırmıştı. bittiğinde bir kadeh de şarap olaydı  keşke diye iç geçirirken buldum kendimi. bitişinde bi de "vaauuvv" tepkisi verdim ben, ama kimse duymadı, galiba içimden verdim o tepkiyi.
öküzlüğüm tuttu o an sana söyleyemedim. adını bile bilmiyorum ay ben senin. ben aslında senden o şarkının bir kopyasını falan isteyecektim. ama işte niyeyse orda isteyemedim.
şimdi dedim ki, olmaz olmaz ama belli de olmaz, hani es kaza bloga girersen, ya da bir google araması seni buraya yönlendirirse falan bul ay beni. ne yap et yolla bana o ses dosyasını.
lütfen.
rica ediyorum.
noooluuuuuurr.