şu yeni yıl kutlamalarını hiç anlamamışımdır. nedir yani bundaki keramet? biten sene neydi ki gelen sene ne olsun. hayatındaki kötü şeyler yeni sene gelince puuuff uçtu mu? yoo. mesela benim baş ağrım hala devam ediyor. ya da zaten iyi olan şeyler daha mı iyi oldu? ki bu noktada benim için başka bir tartışma konusu açılır : kime göre, neye göre iyi/kötü?
bir yaş daha yaşlanmış olmanın neresi güzel. ilkokul hayatım boyunca anlamamışımdır niye yılbaşlarında bir yaş yaşlandığımızı, benim doğum günüm yazın ki. ya da her yerde bangır bangır 2012de kıyamet kopacak diye bağırırken millet 2011e giriyor olmak bence son derece vahim bir durumdur. daha vahimi 2012ye girmektir. ha derseniz ki ben 2012nin sağ salim bitişini kutlayacağım, gelin buyrun beraber kutlayalım.
bir de "ver içkiyi gör eğlenceyi" mevzusu var. adam içince bir bok var zannediyor. gelsin votka gitsin tekila. sonra eli dursa kolu durmuyor, o dursa başka bir yeri durmuyor. erkek milletinin hepsinin içinde sağlam birer mağara adamı var aslında. ehlileştiriyorlar onu, normal zamanlarda fark etmiyoruz. azıcık içince, kafalar güzelleşince bilinçaltındakiler hafiften su yüzüne çıkıyorlar. işte kimisi tacizci oluyor kimisi tecavüzcü, kimisi de gay.
bu yılbaşı kutlamaları da bana göre mahalle baskısı. aralık 1 dedi mi, bütün konuşma konuları bir şekilde dönüyor dolaşıyor "yılbaşında ne yapıcaksın?"a geliyor. insan kendini bir şey yapmak zorunda hissediyor. "tanrııım, yeni yıl geliyoorr. çook eğlenmeliyimmm!!" hönk!
neyse, eğlendik eğlenmedik, içtik içmedik 2011 benim "gelme kardeşim, gelme bacım, yapmaaa" şeklindeki uyarılarımı dikkate almadı, geldi. dün dinlemedi, ama bugün dinleyecek.
2011, şekerim gel senle bir anlaşma yapalım. ben senden beklentilerimi söyleyeyim sen onları yerine getir. ben de seni hep iyi hatırlayayım, senden hep iyi söz edeyim. sevmediklerimi beter ederim, bilesin.
ilk olarak bebeğim, şu baş dönmesi, mide bulantısı, tansiyon düşmesi gibi bilumum tatsızlıkları al götür benden.
bütün talih kuşları gelsin beni bulsun. bütün çekilişlerde benim adım çekilsin. şanslı numaralar benim biletimde yazsın. falan filan. anladın sen onu.
ayrıca şu engellenme, sansürlenme olaylarını da bir kaldırıver be yavrum elin değmişken. bir siteye bağlanmak kullanıcısının tercihine ve hakkına kalsın bırak.
kredi kartı ekstrelerimi de bir yok etsen var ya senden kralı olmaz.
yaprak dökümünün hiç tekrarı yayınlanmasın. çocuklar duymasın yayından kaldırılsın. ali kaptanın kafasına caroline kadar taş düşsün. fatmagül bi kendine gelsin, bi üstüne başına şekil versin, sonra da gitsin o selim, erdoğan, vural ve kerim 4lüsünün ağzına sıçsın. içtikleri tekilaları burunlarından getirsin.bir de ay yapım eski romanlardan uzak dursun.
canım ülkem bölücü pisliklerden ve din istismarcılardan yakasını kurtarsın. (sosyal mesajı da sokarım araya.)
madonna istanbul'da konser versin, ve ben o konsere gidebileyim.
secret'larım totem'lerim tutsun. dualarım kabul olsun.
son olarak da zengin koca istiyorum. valla bak. öyle çalışıcam, yükselicem, kariyer yapıcam gibi dertlerim yok. zengin bir koca bulayım, çalışıcaksam ona çalışayım istiyorum. evimin hanımı, çocuklarımın anasını olayım istiyorum. bugün keki üzümlü mü yaptırsam çikolatalı mı diye düşünmek istiyorum. dernek çalışmalarına gideyim istiyorum. süsleneyim püsleneyim evin içinde dolanayım istiyorum.
öyle işte 2011, senden böyle küçük beklentilerim var. ilk aklıma gelenler bunlar. zamanla aklıma geldikçe bildiririm sana. en en son olarak da diyorum ki, şekerim 2010u aratma, 2012yi bekletme.
p.s. 25 aralık 2009da ev arkadaşımla(EA) benim (PB) aramızda geçen bir konuşmayı yazmadan geçemedim.
EA: ben yeni yıl olsam gelmezdim düşünsene nasıl bir baskı var üstünde herkes gel gel diye bekliyor.
PB: manyak mısın kızım sen yaa
EA: niye?sen olsan gelirdin sanki de, hıh.
ben biraz düşündükten sonra
PB: gelirdim, ama geç gelirdim. hahahahahah....