sevgilin yoksa eğer bu, yağmurlu günler için en ideal plan olan "sevgilin, battaniyen ve uzaktan kumandan" üçlüsünü gerçekleştiremeyeceğin anlamına geliyor.
böyle zamanlarda yanındaki ve içindeki boşluğu bir nebze olsun doldurmak için çeşitli alternatifler var tabii. mesela bir fincan kahveyle başlayabilirsin..
yanına damak'tan fıstıklı çikolata ya da toblerone.
ya da şu an benim yaptığım gibi bir kavanoz nutellayla bir paket kepek ekmeği alabilirsin önüne.
dominos'un pizzaları da iyi gider böyle havalarda.
biraz hamaratsan ve üşenmeyip mercimek çorbası yaparsan değme keyfine.
haftaiçi bir gün olduğu için az biraz şanssızsın. muhtemelen bu saatte gerçekliğine inanamayacağın kadın programları vardır televizyonda. bu programların kadın programları diye adlandırılmasında azıcık cinsiyetçilik sezsem de konuyu umursamıyormuş gibi davranıyorum, yani geçiniz!
haftasonu olsaydı en azından dizi tekrarları olurdu, 5 dakika bu 10 dakika bu şeklinde izler gündemi takip ederdik. Ezel kimi öldürmüş, Fatmagül'ü kimle evlendirmişler, Ali Rıza Bey'e ne olmuş?
bir adet dvd playerın varsa, gerçi ona gerek yok bilgisayarının olması yeterli, evde taa bir zamanlar aldığın ama bir türlü izleyemediğin bir film mutlaka vardır, evde yoksa internette kat'i suretle vardır, onu izleyebilirsin. her ne kadar artık eskisi kadar çok romantik komedi film çekilmiyor, çekilenler de eski tadı vermiyor da olsa tavsiyem bu tür üzerinedir. hatta izlemediysen meg ryan'la timothy hutton'ın oynadığı serious moonlight'ı izle. ortalamadır ama meg ryan vardır, daha ne olsundur.
ya da hepsinden dinlendiricisini yapıp, sevdiğin bir cdyi takıp kitabını eline alabilirsin.
ben bugünü, hatta hava böyle devam ederse haftasonumu battaniye, kahve, house md üçlüsüyle sürdürmeyi düşünüyorum. hayati ihtiyaçlar dışında koltuğumdan kalkmayı, hele hele evimden çıkmayı aklımın ucundan bile geçirmiyorum.
kısacası; garfield mode: on!!